KARNE GÖRÜŞÜ

19.01.2017 11:17:00
KARNE GÖRÜŞÜ











Saygıdeğer öğretmenlerimiz, hep siz bize karne veriyorsunuz ve o karnelerimize de bizimle ilgili görüşlerinizi yazıyorsunuz. Affınıza, anlayışınıza ve engin hoşgörünüze sığınarak bir kere de biz size karne görüşü yazmaya karar verdik. Bu görüşlerimizi belli bir öğretmenimize yazmadığımız için şahsınıza yazılmış olarak düşünmeyin lütfen. Ama eğer görüşlerimiz sizi de ilgilendiriyorsa dikkate almanızın bizi mutlu edeceğini bilmenizi isteriz.

Öğretmenim, önce sorunlarla dolu bir eğitim sisteminde bize bir şeyler öğretmek için gösterdiğiniz gayret için size teşekkür ederiz. Anne ve babamız evde bir-iki kardeş olduğumuz halde bizimle uğraşamazken siz aynı anda 30-40 öğrenciyle ilgilendiniz, öğrenmemiz için gayret gösterdiniz, bazen çok olumsuz davranışlarımıza tahammül ettiniz, bazen anlamadığımız bir konuyu tekrar anlatmaktan erinmediniz, size minnettarız.

Çok şey istiyorsunuz demeyecekseniz, bütün bu çabalarınızın yanında size şunları da hatırlatmak isteriz: Öğretmenim, bazen sınıfa girerken çok sinirli görünüyorsunuz, bazılarınızın da biz yüz bulmayalım diye bunu bilerek yaptığınız belli oluyor. Bu durumunuz bizi bazen çok korkutuyor ve derse olumsuz bir psikoloji ile başlamamıza sebep oluyor. Lütfen sınıfımıza gülümseyerek girin, böyle sizi daha çok sevip sayacağımızdan emin olabilirsiniz.

Öğretmenim, sizin bir üniversite bitirip zor sınavlardan geçerek öğretmen olduğunuzu biliyoruz ama insan her şeyi bilemez, bazen de bildiklerinin bir kısmını unutur, ayrıca dünyada bilgi her geçen gün artmaktadır. Bu sebeplerden dolayı alanınızla ilgili bilgilerinizi tamamlamanız, yeni gelişmelerden haberdar olmanız bize konuyu daha iyi öğretmek için çok faydalı olacaktır.

Öğretmenim, biz yeni bir nesiliz, biraz da farklıyız. Farklılığımız öğrenme stillerimizi de farklılaştırıyor. Sizin zamanınızda uygulanan öğretim yöntem ve teknikleriyle iyi öğrenemiyoruz. Bu sebeple sizin yeni yöntem ve teknikler konusunda kendinizi geliştirmenize ihtiyacımız var. Öğretmenlik bilgi ve becerileriniz açısından kendinizi geliştirirseniz çok mutlu oluruz.

Öğretmenim sizi anlıyoruz, müfredatı yetiştirmek için 40 dakika sürekli ders işliyorsunuz ama bu bizi çok yoruyor, belli bir dakikadan sonra dikkatimiz dağıldığı için öğrenemiyoruz. Arada bir şaka yapsanız, başka bir konudan bahsetsek, bize kısa bir film izletseniz ya da iki dakika dışarıyı seyretsek derslerimiz daha verimli olur diye düşünüyoruz.

Öğretmenim, bazen aramızda ayırımcılık yaptığınızı düşünüyoruz. Sınıfta bazı arkadaşlarımızla daha fazla ilgileniyorsunuz, onlara daha fazla söz hakkı veriyorsunuz, biz de onları kayırdığınızı düşünüyoruz. Belki bunu bilerek yapmıyorsunuz ama daha çok dikkat edersiniz diye affınıza sığınarak hatırlatmak istedik.

Öğretmenim, bağırarak, hakaret ederek, notla tehdit ederek üzerimizde otorite kurabileceğinizi düşünmeniz sizi yanıltıyor. Böyle durumlarda biz çoğu zaman sizden korktuğumuz için değil sizin daha kötü duruma düşmenize üzüldüğümüz için susuyoruz ve durumu kabullenmiş görünüyoruz. Unutmayınız ki kalbimizi kırarak değil ancak gönlümüzü fethederek saygınlığınızı artırabilirsiniz.

Öğretmenim, bizi dinlemeden, anlamadan, davranışlarımızın sebebini irdelemeden yargılamanız ve hakkımızda karar vermeniz bizi derinden yaralıyor. İşinizin zor olduğunu, bazı arkadaşlarımızın sizi çok sinirlendirdiğini, sürekli istenmeyen davranışlar yaptığının farkındayız ama siz bir eğitimcisiniz, öğretmensiniz, büyüğümüzsünüz bizi yetersiz bilgilerle yargılayıp karar vermezseniz çok memnun kalacağız.

Öğretmenim, bazılarınız bizi sadece yazılı sınavlarda gösterdiğimiz başarı ile değerlendiriyor, biz bunun bir haksızlık olduğunu düşünüyoruz. Çünkü yazılı sınavlar sadece kırk dakikalık ve kaygı düzeyi yüksek bir sürede yapılıyor. Oysa bir öğretim dönemi dört ay sürüyor. Başarımızı bu dört aylık dönemde gösterdiğimiz performans süreci olarak değerlendirirseniz daha adil davranmış olacağınızı düşünüyoruz.

Öğretmenim her şey not değil, derslerimizi not odaklı değil öğrenme odaklı işlemek istiyoruz. Biz sizin “Ben notları ön planda tutmuyorum. Benim için önemli olan notlar değil işlediğimiz konuyu anlamanızdır.” diyebilmenizi çok önemsiyoruz.

Öğretmenim, ödev verirken, küçük sınav yaparken, yazılı sınav haftalarında sadece sizin dersinizden sorumlu olmadığımızı, diğer derslerden de ödevlerimizin ve sınavlarımızın olduğunu unutmamanızı ve bu konuda bizimle duygudaşlık kurmanızı bekliyoruz.

Öğretmenim, siz öğretmen biz de öğrenciyiz, aynı zamanda sizden küçüğüz; bu bir gerçek. Ama bu durum size statünüzü kullanarak, kendinizi büyük görme, bizi hor görme, karşımızda egonuzu tatmin etme hakkını vermemeli diye düşünüyoruz. Bizi de hakları ve hukuku olan bir insan olarak görmenizi bekliyoruz. “Öğrencilerimin de bir kalbi var, duyguları ve düşünceleri var” dediğiniz zaman siz kazanacaksınız.

Öğretmenim, bazen birimizin yaptığı olumsuz bir davranıştan dolayı bütün sınıfı suçlayıp cezalandırmanız bizim adalet duygularımızı zedeliyor. Bu sebeple hatanın kişiselliğini göz önünde bulundurup bir kabahatimizin olmadığı olaylardan lütfen bizi sorumlu tutmayınız.

Öğretmenim, okulun son günlerinde ders işlemenizden pek hazzetmiyoruz ama bizimle sohbet etmeniz çok hoşumuza gidiyor. Okulla, dersinizle ve kendinizle ilgili duygu ve düşüncelerimizi sorsanız, biz de size karşı bir saygısızlık etmeden rahatça bunları söylesek belki sizi daha çok sever ve sizinle çok daha iyi anlaşırız. Hem aramızdaki sevgi bağlarının güçlenmesi ve iletişimimizin artması bizim dersinizdeki başarımızın da yükselmesine sebep olabilir.
Saygılarımızla. Sevgili öğrencileriniz.
 

Muhammet Yılmaz
Eğitimci–Yazar



Kaynak: ajanskamu.net