Gittin
Gittin, dağ gibi büyüdü yalnızlık
Issızlığın iki ucunda şimdi sen varsın
Tam ortasında: yokluğun yokluğun yokluğun
O konuşsa konuşur, sussa susarsın
Gittin, taş atarak denizlerime
Halka halka genişleyen anıların kaldı
Girdin çıkmamak üzere dehlizlerime
Birden yaşamanın hızı azaldı
Gittin, boşandı içimde sevincin yayı
Kim öğretecek bana ah, sensiz yaşamayı
*
Bayramlık Giysi
Kimse onaramaz aşkın yıpranmış kumaşını
tıpatıp biçmiş içimize o usta makastar
eğirip ipek ipliğini göğün mavi ipeğinden
geçirmiş acılarımızın paslanmaz iğnesine
hiç benzemez o umutlarımızın çürük ipliğiyle
teyelliyerek diktiğimiz günlük giysimize
aşk ruhlarımıza giydirilen bayramlık giysi
ışıldar üstünde sevincin elmas düğmeleri
oyulmuş iki yürekten dökülmüş bir toka
tam bir oturmuşlukla geçer uçları birbirine
Aşktır hor kullanılmadan taşınacak giysi
Çünkü bir kez delindi miydi yamanması güç
onu kurnazlığımızla yeniden astarlasak
ters- yüz etsek kusurları hemen sırıtacak
ölümsüzlük ırmağında yıkanmış bu kumaş
gecenin altın mekikli gök- tezgahında dokuduğu
umar yok kirlendi miydi çıkarıp atmaktan başka
aşkı özenle saklamalı ve ender giymeli
*
Makas
Makas düşünüyordu ne çetindi görevi
kesmek, ufaltmak, kırpmak her şeyi,
unutmuştu acımaktan gülümsemeyi
taş kesilmiş yüreğin çelikleşen çığlığı.
Ben de isterdim kendimde denemeyi
bölebilmek içimdeki uzunluğu, sonsuzu,
varlıkların en serti, en korkusuzu
doğramak ne varsa kötü ve iyi.
Makas olaydım
bölerdim uzayan can sıkıntısını,
umutlarımı, ürkekliğimi, yalnızlığımı da,
ölümümü kendime göre keser, biçerdim.
*
Güle Şiirler
Ben ne zaman bir kelebek görsem
Seni anımsarım
İncecik bir kelebek
Düşlerime konup konup kalkan
Ufalanmış bir hüzün tozuna
Bulanmış kanatları
Ben ne zaman bir gülüş duysam
Sana uyanırım
Sakar karanlığıma gündüzün
Aydınlanır duygumun her katı
Seni görürüm
Ben nezaman bir gül koklasam
Elindeki gül daha çok gül olur
Dolarsın gözlerime
Toz pembe bir düş gibi
Ben ne zaman bir çift göz görsem
Hüzne uyumuş tembel kış suları
Suyunu taşırmayan bir havuz
Güzün gri kanatlarıyla örttüğü
Seni anımsarım
Ben ne zaman bir çift el görsem
Bileğinde ters takılmış altın saat
Altınla kaplanır sevincim
Ve ben özlemlerimin renkli uçurtmalarını
Sana uçururum...
*
Çocuğun Düşü
Çocuk hayal ediyor: Bulut olaydım keşke
Ne güzel olurdu annemin göğünde yitmek
Çocuk hayal ediyor: Bir kuş olaydım keşke
Ne güzel olurdu annemin saçına konmak
Çocuk hayal ediyor: Su olaydım keşke
Ne güzel olurdu annemin sesine karışmak
Çocuk hayal ediyor: Çiçek olaydım keşke
Ne güzel olurdu annemin sevincinde açmak
Sedat Umran