Nuri Pakdil, Edebiyat Dergisini anlattı

26.07.2013 14:24:00
Nuri Pakdil, Edebiyat Dergisini anlattı

Türk edebiyatının duayen ismi Nuri Pakdil, ender rastlanan mülakatlarından birini verdi. Pakdil, bir döneme damgasını vuran Edebiyat Dergisini anlattı: "Devrimci ve İslamcı..."
 
Türk edebiyatı  ve  fikir hayatının üretken bir o kadar da özgün ismidir Nuri Pakdil... Kahramanmaraş'ta daha lise yıllarında çıkardığı Hamle dergisiyle dikkatleri  üzerine çekti . Şiir, deneme  ve   oyunlarıyla   nice  kuşakları  etkiledi . Günümüzün 'muhalif  ve  devrimci entelektüeli' Pakdil, bir döneme damgasını vuran Edebiyat dergisini Cihan Medya Haber Dergisi'ne anlattı.
"Edebiyat dergisiyle, yurdumuzda,  yerliyeni  bir edebiyatın  gelişmesine , boy atmasına çalışıldı." diyor Nuri Pakdil.
Pakdil, İstanbul'da bulunduğu 1964 yılında, yurtdışında bulunan Fethi Gemuhluoğlu'ndan aldığı bir mektubu anarak, "... Onurlandığım mektuplarının birinde, bir  sanat  dergisi çıkartmamı, birtakım  arkadaşlarla  bu derginin çevresinde toplanmamızı buyuruyordu (Edebiyat dergisinin tohumu belki de 1964'lerde düşmüş oldu içime)." der, 'Bağlanma' adlı eserinde.
Allah inancı  ile  Önder bağlılığından kaynaklanan evrensel ısıyı,  dostluk  coşkusunu bir varoluş sevinci olarak sunmak için insanlığa; Edebiyat'ın  ilk  sayısı Şubat 1969'da  yayımlandı .
Edebiyat dergisinin gazete boyutunda  yayımlandığı   birinci  dönemi,  Ağustos - Aralık  1969 ayları için çıkan bir  özel  sayı  ile  (sayı: 7-12) tamamlandı. Bu  özel  sayı, derginin kitap yayınlarının yakında başlayacağı  müjdesini  de  veriyordu .
Dergi,  ikinci  dönemine  Mayıs  1970'te (sayı: 12+1) boyutlarını küçülterek, fakat sayfa sayısını artırarak girdi. Nisan-Kasım 1970 ayları için çıkan bir  özel  sayı (12+7) bu dönemin  son  sayısı oldu.
Bir yıl  aradan  sonra, Kasım 1971'de  üçüncü  dönemine başlayan derginin sayı numaraları 19+1... şeklinde  devam ettiTemmuz - Eylül  1972 ayları için çıkan bir  özel  sayı  ile  (19+7, 8, 9) bu üçüncü  dönem de tamamlandı. Bu tarihten sonra Edebiyat beş ay çıkmadı. Ancak bu süre içinde, biri Nuri Pakdil'in "Batı Notları" olmak üzere 3 kitapla Edebiyat Dergisi Yayınları hayata devam etti .
Çıkışın  amacı  "Sanatla başladı yurdumuzda yabancılaşma; gene sanatla kalkacağız ayağa" şeklinde özetlenir. İnsanımız sarsılacak, uyandırılacak  ve  onlarla birlikte düşünce düşmanlarına karşı konulacak... Yerli edebiyatın, yerli düşüncenin varoluş savaşı olacaktı bu.
Dergi, dördüncü dönemine Nisan 1973'te girdi. Bu dönemde sayı numaraları 1'den başlayarak yeniden verilmeye başlandı ve 19 ayda 10 sayı çıktı. Yeni dönemde yeni kitaplar da yayımlanmaya devam etti. Dördüncü dönemde 3'ü Nuri Pakdil'in "Biat", "Umut", "Harikalar Tablosu (Jacques Prévert'den çeviri)" olmak üzere 8 kitap yayımlandı.
BİR UYGARLIĞIN VAROLUŞ SAVAŞININ ADIYDI...
Edebiyat dergisinin yayımında zaman zaman aksamalar oldu; düzenli çıkarılamadı. Çok güç koşullar altında süren bir eylem oldu. Manevi ve maddi bunalımlar gelip geçti. Ancak Edebiyat, asla hiçbir kişiye, hiçbir zümreye, hiçbir örgüte, hiçbir şirkete, hiçbir menfaat grubuna sırtını dayamadı. Edebiyat Dergisi; açık alınla, onurla, kendi özgün ve lekesiz çizgisinde devinmeyi sürdürmüş. Zorluklara, "Tüm çemberleri, edebiyat kıracaktır sonunda; bağımlılığın çemberlerini" sözleriyle karşı konulur.
Nuri Pakdil'in "bir yalım gibi yüzümüze vuruyor" dediği çalışma isteğiydi bu zor girişimi bugünlere taşıyan. Çünkü o, "saatini toprağa ayarlayıp başlamıştı yürümeye". Çünkü "Edebiyat, bir uygarlığın varoluş savaşının adıydı."
Bu kavga sürdürülürken, tüm dünya edebiyatıyla da ilgilenilmiş, örnekler verilmiştir onlardan; ama Batı'nın çürümüşlüğünü, kokuşmuşluğunu açıklayan, gösteren eleştirel bir tutumla. Böylece, 1923'ten sonraki devrimlerin kökenindeki Batıcılığın tutarsızlığı da saptanmış oluyordu bir bakıma.
Beşinci dönemin başlangıcından, Şubat 1984'e kadarki 9 yıllık sürede de, 14'ü Nuri Pakdil'in "Ay Operası (Jacques Prevert'den çeviri)", "Çağdaş Arap Şiiri-Güldeste", "Biat II", "Bağlanma", "Korku", "Bir Yazarın Notları I", "Bir Yazarın Notları II", "Put Yapımevleri", "Biat III", "Bir Yazarın Notları III", "Kasırganın Çatırtıları (Eugene Guillevic'ten çeviri)", "Bir Yazarın Notları IV", "Kalbimin Üstünde Bir Avuç Güneş" ve bu dönemin son kitabı "Edebiyat Kulesi" olmak üzere 34 kitap yayımlandı.
Edebiyat dergisiyle, bir sanatsal girişim olarak, hayatın her alanındaki olumsuzluklar gündeme taşındı. Bireye ilişkin, topluma ilişkin, toplumlara ilişkin, kente ve doğaya ilişkin maddi ve manevi anlamda insana yansıması olan her olgu üzerinde duruldu, irdelendi.
Edebiyat'ın Aralık 1984 sayısında (38+119) Nuri Pakdil'in kısa bir açıklaması yer alıyor: "... Beşinci dönemin 111 ayı boyunca hiç olmayan 'ara' aksama bu 1984 yılında tam dört kez oldu. Şimdi bu sayıyı Edebiyat'ın Mayıs 1984, Haziran 1984, Kasım 1984 ve Aralık 1984 sayılarının tümü için çıkarıyorum. İçinde bulunduğum koşullarda, ancak böyle tamamlayabiliyorum 1984'ü".
Ve bu açıklamayla Edebiyat yayımına ara verdi; Nuri Pakdil'in deyimiyle "başka bir zaman ve mekânda da olsa" yeniden yayımlanmak üzere...
13 yıl sonra, 28 Şubat 1997 tarihinde, Edebiyat Dergisi Yayınları yeniden kitap yayımlamaya başladı. 1984 öncesinde yayımlanan kitapların yeniden çalışılmış basımlarıyla birlikte yayımlanan kitap sayısı 30 oldu.
Edebiyat dergisi yaklaşık 30 yıldır yayımlanmıyor ama yaşıyor: Edebiyat, boyun eğmemişliğin erincini, onurunu yaşıyor. Nuri Pakdil, yaşanan süreci "Her şeyi attım üstümden / Elimde bir kitap kaldı" dizeleriyle özetliyor.
İslam inancı ve kültürüyle büyüyen Pakdil'in kafasında hep içinde bulunduğu değerler ve kültürü fikri olarak yaşatacak bir dergi çıkarma düşüncesi olur. Derginin sanat ve edebiyat bağlamında olmasını isteyen Nuri Pakdil, arkadaşlarıyla uzun görüşmeler ve toplantılarla fikri olgunlaştırmaya çalışmış. Uzun ve yorucu fikir toplantılarının ardından dergi çıkarmaya karar verir.
Nuri Pakdil, dergi için yaptıkları ilk toplantıyı tam hatırlayamıyor. Rasim Özdenören, Akif İnan, Erdem Bayazıt, Alaaddin Özdenören, Hasan Seyithanoğlu gibi isimler toplantılara sürekli katılan isimler. Pakdil, toplantılar sonucunda dergiyi sürekli bir araya geldiği arkadaşlarıyla çıkarmaya karar veriyor. Edebiyat'ın Şubat 1969'da yayımlanan ilk sayısının birinci sayfasında Nuri Pakdil ve Rasim Özdenören'in birer makaleleri ile Erdem Bayazıt'ın bir şiiri yayınlanıyor. Nuri Pakdil birinci sayıdaki ilk yazısında 'Kalemin Yükü' isimli bir makale kaleme alıyor. Rasim Özdenören ise ilk sayıda 'Yeni Dönemle' başlıklı yazısını yayımlıyor.
Edebiyat Dergisi'nin ilk sayısı, gazete boyutunda, saman kâğıda ve 4 sayfa olarak yayımlandı. Derginin finansmanı ise derginin çıkışına karar veren ve çalışmalarıyla derginin içinde olan insanların maaşlarından ayırdığı harçlıklarını birleştirmesiyle oluştu.
Edebiyat Dergisi'nin ilk sayısı Nüve Matbaası'nda basıldı. Daha sonraları Üçhilal adında bir matbaada basılmaya başlandı. Matbaanın adı Nuri Pakdil'in önerisiyle Çağdaş Basımevi olarak değiştirildi.
Uzun ve yoğun fikir teatileriyle geçen toplantılarda Nuri Pakdil, dergi için 'Gökçe Yazın' ismini önerdi. Toplantılar sonrası dergi Edebiyat olarak yayım hayatını başladı.
Edebiyat dergisi sahibi ve sorumlu yönetmeni Erdem Bayazıt olarak çıktı. Dergide ilan edilmemekle birlikte, ilk sayıların oluşturulmasında yazısı çıkan isimler Yayın Kurulu gibi çalışmış. Bu isimler Nuri Pakdil, Rasim Özdenören, Erdem Bayazıt, Akif İnan ve Cahit Zarifoğlu.
Edebiyat, aylık bir dergi olarak çıktı. Derginin ilk sayısı Şubat 1969'da, son sayısı da Aralık 1984'te yayımlandı. Zaman zaman yayımına ara vermekle birlikte, 15 yıl yayımlandı. Toplam olarak da 38+119 sayı yayımlandı.
Edebiyat dergisi Nuri Pakdil tarafından 'devrimci, İslamcı bir dergi' olarak konumlandırıldı. Sanattan ve edebiyattan anlayan herkes ise derginin hedef kitlesi olarak kabul edildi.
Derginin genel yayın yönetmenliğini her dönem Nuri Pakdil yaptı. Derginin ilk yazı işleri müdürü ise Ahmet Bayazıt. Yazı işleri müdürleri, idari bir gereklilik olduğu için zaman zaman değişti.
SOLCULAR ANLAMAZ, SAĞCILAR ÜRKER UZAK DURUR
Sağ ve sol fikir hayatı dergiden uzak durmayı kendilerine yeğler. Edebiyat çıktığında önce büyük bir şaşkınlık olur; dili bakımından şaşılır Edebiyat'a. Adeta solcuların dili alınır ve dinîleştirilir bu dil. Solcular ilgilenir ama susarlar, anmazlar. Sağ çevre de ürker, uzak durur. Edebiyat, ortada bir dergi olarak devam eder yoluna...
 
Sağ ve sol fikir hayatı Edebiyat'tan uzak durmayı yeğlese de dergi zaman içinde bir okul gibi çalışmaya başladı. Edebiyat'ı ilk çıkaran Akif İnan, Rasim Özdenören, Cahit Zarifoğlu, Alaeddin Özdenören gibi isimlere yenileri eklendi. Kamuoyunun yakından tanığı Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay da Edebiyat okulunda bulunanlardan. İsmail Kıllıoğlu, Bahri Zengin, Mehmet Ragıp Karcı, Osman Sarı, Atasoy Müftüoğlu, Mustafa Miyasoğlu, Arif Ay, Turan Koç, Hüseyin Su, Ali Karaçalı, Ali Göçer, İbrahim Demirci, Mevlüt Ceylan, Duran Boz, Necip Evlice, Atıf Bedir, İrfan Çevik gibi isimler, Edebiyat'ta sürekli yazdılar.
12 EYLÜL DARBESİ DERGİNİN YAYININI DUDURMASINA NEDEN OLDU
12 Eylül darbesinin bir sonucu olarak insanlar darmadağın olur; okumaz, yazmaz olurlar âdeta. Önceleri büyük bir dayanışma içinde olan insanlar, giderek bireyselleşir ve iş-güç peşinde Ankara'dan ayrılırlar. Böylelikle, bir iki kişinin dışında, derginin çıkarılmasını sağlayacak kimse kalmaz Nuri Pakdil'in yanında. Derginin yayınını durdurması kaçınılmaz olur.
Üstad Necip Fazıl Kısakürek'in ve Anna Masala'nın Edebiyat'ın yönetimevine gelmiş olmaları önemli ve unutulmazdır.
Nuri Pakdil için, Edebiyat'ın çıktığı sürece yaşanan her an önemlidir ve unutulmazdır. Kendi deyişiyle "Hiçbir anını unutmamıştır ki..."

 
Kaynak: Cihan Haber Dergisi